1890 Honolulusunda büyüyen Rachel Kalama genis ve sevgi dolu bir Hawaii ailesinin ferdidir ve denizlerde tüccarlik yapan babasinin ziyaret ettigi uzak diyarlari görmeyi hayal etmektedir. Fakat yedi yasindayken, Rachelin hayalleri cüzam teshisi konmasiyla yikilir. Ailesinden zorla alinir ve Kalaupapaya, Molokai adasindaki izole edilmis cüzam kolonisine yollanir.
Sürgünde kaybettigi ailesinin yerine gececek bir aile ve yeni arkadaslar edinir daha sonra üvey halasi haline gelen ve Rachela halkinin zengin kültürünü ve mitolojisini gösteren yerli sifaci Haleola; Kalaupapadaki genc kizlara bakan Fransisken Rahibelerinden biri olan Rahibe Mary Catherine Voorhies; ve beklenmedik bir sürpzie gebe, güzel ve zevk düskünü Leilani. Ve ayni zamanda Kalaupapada evlenecegi adamla tanisir.
Tarihi olaylara dayanan Molokai, sira disi bir insanlik draminin daha önce hic anlatilmayan kurgusuyla, dokunakli bir olayin hikayesi. Fakat hastalik, soyutlanma ve trajediyle bezenmis olsa da, Rachelin hayati nese, cesaret ve onur doludur. Bu ölümle degil, yasamla; caresizlikle degil, umutla ilgili bir hikaye. Insan etinin zaafini degil, insan ruhunun gücünü konu aliyor.
